Ülkemizde
adalet bazen bir isim, bazen bir sarayın adı (ADALET SARAYI) ama en sık da
ulaşılmak istenen bir KIZILELMA. Biliyorsunuz KIZILELMA ulaşılamayan bir ütopik
ülkedir.
Aslında
ADALET'i bir uyuşmazlığın çözümünde haklıyla haksızı ayırdetmek veya kimin ne
kadar haklı olduğunu bulmak için kullanılan bir sistem bir kompleks yapı olarak
algılıyorum ben.
Toplumları
oluşturan fertler arasındaki ilişkilerin çözümsüzlüğünde başvurulan enstrümanlar
gelenekler, örfler ve en önemlisi de yasalardır. Bu toplumdan topluma ve çağlar
boyu değişiklikler göstererek gelişerek ve mükemmelleşerek günümüze kadar
gelmiştir. Bunun bir kronolojisini yapmayı düşünmüyorum. Ancak artık modern bir
toplum olduğumuzu iddia ettiğimiz bir çağda evrensel normlarda olmasını bekleriz.
Ülkemizde ADALET için artık kitleler yüzlerce kilometre yürüyerek talepte
bulunuyor. Soralım haydi nelerin adaleti?
Ailelerde
çocuklar arasında adil değiliz. Okullarda öğretmen öğrenci ilişkilerinde adil
değiliz. İşçi işveren arasında adalet sakat. Memur ve amir arasında adalet
arıyoruz. Futbol seyircisi adalet dağıtması, kuralları tarafsız uygulaması
gereken hakemden adalet bulamadığı için sokaklarda hak aramaya çıkıyor.
Dindarlar kendi aralarında adalet peşinde. Müşteri esnaftan esnaf müşteriden adil
olmasını istiyor. Kadın erkek ilişkileri adil değil, daima erkekten yana. Ve de
en önemlisi ADALET dağıtan kurumlara, yani ADLİYE’lerin adalet dağıttığına
inanmıyoruz. Adalete güven %30 seviyesine inmiş.
Adliyelerde
adalet aramak çok pahalı ve çok yıpratıcı. Apaçık ortada olan bir miras
meselesi bile onyıllar sürebiliyor. Bütün bunları sıralamak yerine sizin hayal
gücünüze bırakmak istiyorum.
Son yıllarda
gazetelerin yazdığı toplum haberlerine baktığımızda her olayda birkaç ölü ve
iki katı kadar yaralı görüyoruz. Bunların her biri ADALET’in sokakta arandığı
olaylar. Neden ise Adalete güvenmeyenlerin çözüm arayışı.
Adaletin
gerçekleşmediğine gerçekleşemeyeceğine inanan insan kendi adaletini kendi
sağlamaya başlayınca da gelsin cinayetler. Artık Mafya adaleti bile çok revaçta
ve oldukça adil.
Bir zamanlar
bir meseleden dolayı ters düştüğümüz birisi sorunu kendi lehine çözmek için
ünlü bir kabadayıya işi vermiş. Adamları gelip beni buldular ve kabadayının
huzuruna çıkardılar.
Adam gayet
ifadesiz bir suratla ama kibarca meselenin ne olduğunu sordu. Açıkça ve
dosdoğru anlattım. Meğer şikâyetçi yan odadaymış. Onun gelmesini buyurdu. Bizi
yüzleştirdi ve adamı odadan kovdu. Sonra da buraya kadar zahmet ettirdiği için
özür dileyerek Balmumcudan Floryaya kadar kendi arabasıyla gönderdi. Sorun da
böylece kökten çözülmüş oldu. Bu söylediğim 30 yıl kadar önceydi. Nerde o kesin
adil çözümler, nerde o kabadayılar. Ve en önemlisi nerde o eski ADALET sezgisi.
Adalet bir
kavramdır ve ne yazık ki insan bu konuda doğru eğitilmezse egosunu adaletten
hep üstün görür ve doğru olsa bile adalete inanmaz.
İşimiz zor,
her kalem için bir Ankara – İstanbul, sonra da dönüp bir İstanbul-Ankara arası
yürümeliyiz. Marşımız da ADALETİ DUMAN ALMIŞ YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR.....
Egitim ve sınavlarda gelinen nokta çok acı
YanıtlaSiltus forumlarında “...Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. "Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım" dedi. Tabi teklifini "bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem" diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71'imi aldım. Eğer yakalanırsa "sevgili JOKER abimin" aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
Ateş olmayan yerden duman çıkar mı
bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com tus forumunda övünme ve güç gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını, ilişkilerini, bağlantılarını, görüşmelerini maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya başka bir cemaat örgüt yapı bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik iddia edildigi gibi feto paralel fethullah gülen mensubu mudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve böyle olsa da olmasa da özkaya özel hayatı kendi tercihidir bu kısmına saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı Ağacın Kurdu kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesiyle bu kişinin kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de açıklama ve videolarında net bir aksi beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata dusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan Drtus.com tus/dus/eus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te sağlık bakanlığında muhatap kabul ediliyor itibar görüyor beyanları zaten malumun ilanı beklenen bir durum .
ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM'nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim avukat savcı sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve zaman aşımı türü örtbaslarin siyasette milletvekilleri ,ÖSYM ve YÖK ' teki kirli bağlantıları ve irtibatlı kişileri ali veli halil bilal isa musa sema esma ayşe fatma fatih burhan nurhan orhan muharrem mükerrem naim saim rabia safiye nazife hafize binnur zinnur rahmi rahim adları her kimse bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü sürece . .
seffaf olmasi gereken kurumların kanser gibi hasta hastalıklı enfekte bir ilişki zinciri değil mi
Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi?