Virüslere genel bakış.
Aylardır Corona virüsle boğuşuyor köşe kapmaca oynuyoruz.
Önemli olan Covit 19 ile yan yana gelmemek.
Tek bir temas bile bulaşmaya yeterli. Bunun da üç ayrı sonucu var.
1- Hasta olmadan
bulaştıran olabiliyorsunuz. (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ ÇOK GÜÇLÜ)
2- Hastalanıp şu veya bu şekilde, yani ayakta veya hastanede
iyileşebiliyorsunuz. (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZ FENA DEĞİL)
3- Hastalanıp ölebiliyorsunuz. (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ OLDUKÇA
ZAYIF)
İyi de virüs nedir, nasıl çoğalıyor ve nasıl hasta ediyor.
Virüslerle ilgili bu yazacaklarım benim anlayabildiğim bilgi
kırıntılarının tarafımdan birleştirilmesidir. Uzmanı olmadığım bir konuda ancak
bir halk adamı olarak anladıklarımdır.
Virüsler cansızdan canlıya geçen ilk biyolojik formdur.
Şartlar uygun olmadığında kristalleşerek sonsuza kadar cansız olarak
kalabildiğini ve şartlar uygun olduğunda tekrar faaliyete geçip canlandığını görüyoruz.
İlk keşfedilen virüs Tütün
Mozaik Virüsüdür. Ancak ışık mikroskopunda görülemeyecek kadar küçük olduğu
için şekli hakkında herhangi bir açıklama yapılamamıştır. 1936 yılında elektron
mikroskopunun keşfedilmesi ile görülebilmiştir. (İlginçliği tıpkı aya Neil Amstrongla Buzz Aldrin’i indiren ay
modülüne benzemesidir.)
Virüsler önce bir bakteriye veya canlı hücreye yapışır.
Hücre zarını delerek kendi DNA sını (RNA da olabilir. ) hücreye veya bakteriye enjekte
eder. Enjekte edilen bu gen parçası
hücrenin veya bakterinin içinde kendisini defalarca kopyalayarak (ortalama 200
defa) tek bir hücreden veya tek bir bakteriden 200 yeni virüs meydana getirir
ve hücre zarını yırtarak diğer hücrelere saldırıya geçer.
Bu bulaşımın tek iyi tarafı sadece belli bakterilere veya
belli bir organın hücrelerine saldırması, bulaşmasıdır. Ancak bu yine de onun
hastalık yapıcılığından veya öldürücülüğünden bir şey kaybetmesi demek
değildir.
Örneğin kuduz virüsü beyin hücrelerine, çocuk felci kas
hücrelerine, herpes virüsü (uçuk)cilt hücrelerine, Hepatit karaciğer hücrelerine ve Covit 19 ise
akciğerlere saldırmaktadır. Bazı hastalık yapan bakterilere de saldıran ve
tedavide de kullanılan bakterifaj denen virüsler bu bakterilerin yok
edilmesinde yarar sağlamaktadır.
Virüslerle mücadelenin, birlikte yaşadığımız süreçte ne
kadar zor olduğu ortadadır. Ancak bağışıklık sisteminin gücü en iyi hastalık
savardır. Mücadelede ise önce aşının sonra da hastalığı yenecek ilaçların
bulunması ile mümkün olacaktır.
Covit 19 virüsünün öldürücü olması doktorlarca (benim
anladığım kadarıyla) Ölen hücrelerin hızla kana karışması, alvool denen hava
keseciklerinin patlaması ve ölü hücre artıkları tarafından doldurulması,
ardından da kan damarlarında hızla plak oluşması ile kan akışının kalpte ve
damarlarda akamete uğraması sonucu ölüm meydana gelmektedir.
Virüsler, yayılmaları engellendiği zaman genetik şifresini
değiştirme yeteneği ile kendi kendine MUTASYON geçirmesi ile farklı bir virüs
haline gelmesi mümkündür. İşte benim anlayabildiklerim böyle. Yanlışlar benim, doğrular ise evrensel tıp biliminindir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder