Seçilmiş mi? Atanmış mı?
Bu günkü iktidar mensuplarının dillerine doladıkları bir aşağılama var. "Atanmış" evet beyazlar "seçilmiş" de zenciler "atanmış" oluyor. "Aşağılık atanmışlar, siz ne bilirsiniz ki. Bir şeyi bilmek için "Seçilmiş olmak gerek seçilmiş."
Hemen seçim kanununa bakıyoruz.
"Seçilebilmek için 25 yaşını doldurmak, askerlik yapmış olmak ve İLKOKULU BİTİRMİŞ olmak yeterli.
Peki atanmış olmak için ne gerekli.
Çaycı, odacı, kapıcı, gibi işler için EN AZ İlkokul mezunu olmak, sıradan memur olmak için en az lise bitmiş ve KPPS sınavından geçmiş olacaksın. Öğretmen, Hakim, Savcı. Subay,Mühendis, Doktor, Hesap uzmanı....... ve daha pek çok göreve atanabilmek için üniversite bitirecek en az bir dil bileceksin. Şef, Müdür, Daire başkanı, Genel müdür olmak için üniversite bitirmek yetmez yüksek lisans, doktora yapacaksın.
Atanabilmek için yine de yine de bunlar yetmeyebilir. KPPS, KPDS, TUS, ve daha bilmediğimiz ne sınavları vereceksin.
Peki de atanabilmek için neden bunlar gerekli?
Gerekli çünkü devlet mekanizmasının tıkır tıkır, seçilmişlere rağmen yürüyebilmesi için atanacak kişilerin yeterliliğinin kanıtlanmış olması şart. Bu sınavlar aslında bunun için. Yoksa hakkedenlerin önünü kesmek için değil. Onun yöntemi başka. Onun yöntemi MÜLAKAT.
Seçilebilme şartlarından ikincisi Askerliğini yapmış olmaktı değil mi? Kamu hizmetine atanmanın çoğu kez ilk şartıdır. Seçilememe şartları ile atanamama şartları neredeyse aynıdır.
Şimdi soralım bakalım seçilebilmek mi daha kolaymış atanabilmek mi.
Elbette seçilmişler arasında en yüksek eğitimi yapmış kişiler var. Çok değerli, donanımlı insanlar var ama olmayanlar da var. Ya da en azından ilkokul mezunu olduğu halde seçilenler olduğu gibi olabilme imkanı da her zaman var. İyi de atanabilmek için böyle açık bir kapı var mı çaycılık kapıcılık odacılık dışında.
Bir partinin genel başkanına "GENELMÜDÜR" diyerek aşağılamaya çalışmak en azından devletin nasıl ve kimler, hangi nitelikteki kimseler tarafından yönetildiğini bilmemek veya görmezden gelmek anlamına gelir.
Eğer bu gün devlet hala varsa ve yıkılmamışsa bunu atanmış nitelikli kadroların varlığına borçlu olduğumuza inanıyorum.
Bir seçilmişin çoğu kez hizmet süresi bir seçim dönemidir. Bu birçok defa seçim dönemleri ile uzayabilir. Bir atanmışın genellikle 25 yıldan aşağı olmadığı gibi 65 yaşına kadar sürebilir. yani 40 yıl. Süreklilik, bilgi birikimi, deneyim ve 40 yıl temiz kalmak bu ancak atanmışların becerebileceği bir durumdur.
Bu günkü iktidar mensuplarının dillerine doladıkları bir aşağılama var. "Atanmış" evet beyazlar "seçilmiş" de zenciler "atanmış" oluyor. "Aşağılık atanmışlar, siz ne bilirsiniz ki. Bir şeyi bilmek için "Seçilmiş olmak gerek seçilmiş."
Hemen seçim kanununa bakıyoruz.
"Seçilebilmek için 25 yaşını doldurmak, askerlik yapmış olmak ve İLKOKULU BİTİRMİŞ olmak yeterli.
Peki atanmış olmak için ne gerekli.
Çaycı, odacı, kapıcı, gibi işler için EN AZ İlkokul mezunu olmak, sıradan memur olmak için en az lise bitmiş ve KPPS sınavından geçmiş olacaksın. Öğretmen, Hakim, Savcı. Subay,Mühendis, Doktor, Hesap uzmanı....... ve daha pek çok göreve atanabilmek için üniversite bitirecek en az bir dil bileceksin. Şef, Müdür, Daire başkanı, Genel müdür olmak için üniversite bitirmek yetmez yüksek lisans, doktora yapacaksın.
Atanabilmek için yine de yine de bunlar yetmeyebilir. KPPS, KPDS, TUS, ve daha bilmediğimiz ne sınavları vereceksin.
Peki de atanabilmek için neden bunlar gerekli?
Gerekli çünkü devlet mekanizmasının tıkır tıkır, seçilmişlere rağmen yürüyebilmesi için atanacak kişilerin yeterliliğinin kanıtlanmış olması şart. Bu sınavlar aslında bunun için. Yoksa hakkedenlerin önünü kesmek için değil. Onun yöntemi başka. Onun yöntemi MÜLAKAT.
Seçilebilme şartlarından ikincisi Askerliğini yapmış olmaktı değil mi? Kamu hizmetine atanmanın çoğu kez ilk şartıdır. Seçilememe şartları ile atanamama şartları neredeyse aynıdır.
Şimdi soralım bakalım seçilebilmek mi daha kolaymış atanabilmek mi.
Elbette seçilmişler arasında en yüksek eğitimi yapmış kişiler var. Çok değerli, donanımlı insanlar var ama olmayanlar da var. Ya da en azından ilkokul mezunu olduğu halde seçilenler olduğu gibi olabilme imkanı da her zaman var. İyi de atanabilmek için böyle açık bir kapı var mı çaycılık kapıcılık odacılık dışında.
Bir partinin genel başkanına "GENELMÜDÜR" diyerek aşağılamaya çalışmak en azından devletin nasıl ve kimler, hangi nitelikteki kimseler tarafından yönetildiğini bilmemek veya görmezden gelmek anlamına gelir.
Eğer bu gün devlet hala varsa ve yıkılmamışsa bunu atanmış nitelikli kadroların varlığına borçlu olduğumuza inanıyorum.
Bir seçilmişin çoğu kez hizmet süresi bir seçim dönemidir. Bu birçok defa seçim dönemleri ile uzayabilir. Bir atanmışın genellikle 25 yıldan aşağı olmadığı gibi 65 yaşına kadar sürebilir. yani 40 yıl. Süreklilik, bilgi birikimi, deneyim ve 40 yıl temiz kalmak bu ancak atanmışların becerebileceği bir durumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder