İsa’nın doğumuna 300 yıl varken. Yani
günümüzden 2300 yıl önce İskenderiye’de Eratostenes yaşamaktaydı. İskenderiye
Kütüphanesinin yöneticiliğini de yapmış bir felsefeci ve bilim adamıydı.
Devrinin basmakalıp bilgilerini savunan bilim adamlarına karşı çıktığı için de
hiç sevilmez, ama o insan aklının gereğini yapmak uğruna sevilmemeyi göze
almaktan çekinmemekteydir.
Bir gün kütüphanedeki bir el
yazmasında 21 Haziran günlerinde Cyene kentinde kuyuların dibine tam öğle
saatinde güneş ışığının düştüğünü ve yere dikilen bir çubuğun aynı saatte hiç
gölge vermediğini okur. (Cyene kenti bu günkü Nil üzerindeki Asvan barajının
biraz güneyinde ve tam olarak Yengeç Dönencesinin üzerindeydi)
Bu durum çok ilgisini çeker, zira
İskenderiye’de 21 Haziran günü bu durum gerçekleşmemektedir.
Bir adam kiralar ve ona bir eşi
kendisinde olan bir çubuk verir 21 Haziran günü Cyene’de bu çubuğu öğle
saatinde yere dikmesini ve varsa çubuğun gölgesini ölçmesini sonra da Cyene ile
İskenderiye’ ye kadar olan mesafeyi ölçmesini ister. Aylar sonra tuttuğu adam
gelir ve İskenderiye ile Cyene arsının 800 km olduğunu ve 21 Haziran günü Cyene’de
çubuğun gölge vermediğini söyler. Oysa İskenderiye’de aynı gün takriben 7
derecelik bir açı yaptığını ölçmüştür.
Bu durumun ancak dünyanın yuvarlak
olması ile mümkün olabileceğini düşünür. İskenderiye’deki çubukla Cyene’deki
çubuğun dünyanın merkezine uzatılabilmesi halinde kesişmesi gerektiğini
hesaplar. 360 derecelik bir kürenin 7 ye bölünmesi ile yaklaşık 50 sayısını
bulur. 800 kilometrede 7 derece gidiliyorsa dünyanın çevresinin 50x800= 40.000
km olması gerektiğini hesaplar.
Bu gün son derece hassas aletlerle
yapılan ölçümler Dünyanın Ekvator çapının 40.075 km olduğunu gösteriyor. Basit
iki çubuk ve 800 km yi ölçebilecek bir adamın emeği ile Eratostenes’in aklı
sayesinde neredeyse kesin denecek bir doğrulukta bundan 2300 yıl önce
çözümlenmiş bir problem.
Bundan önce yazdığım bloglarımda
(vuralınyeri) piramitlerin öyle gizemli yapılar olmadığını, nasıl kusursuz
doğrultuda yerleştirildiğine değinmiştim. Takipçilerimden birçoğu bunu
hazmetmekte zorluk çektiklerini e posta ile bildirmişlerdi.
Bu olayla da başka bir basit buluş,
ama ne kadar yararlı bir buluş olduğunu belirtmek istedim.
Aynı yöntemle
günümüzde ABD üniversitelerinden birinde 39.800km 19 Mayıs Üniversitesi ise 40.385 km
olarak hesaplamışlardır. Biri 200km diğeri 310km hatalıdır. Bu da şunu
gösteriyor eşit şartlarda yarışsaydık 2300 yıl sonra sınıfta kalmıştık.
Söylemekten hiç yorulmayacağım. İnsan
aklı her çağda olağanüstü başarılar göstermiştir ve saygıyı hak etmektedir.
Eskileri hor görmek, uzaylılara şuna buna bağlamak kendi soyumuza yapılacak en
büyük saygısızlıktır.
Not: Bu durum Oğlak dönencesinde 21
Aralıkta gerçekleşir. İki dönencesi arasında ikişer defa ekvatorda ise 21 Mart
ve 22 Eylül günlerinde öğle saatinde dik duran çubukların gölgesi olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder