16 Ağustos 2012 Perşembe

KUBBELERİN SIRRI


Özellikle kalabalıkların toplandığı Cami, Sinegog gibi Ortadoğu anıtsal yapılarında kubbeli yapılar kullanılmıştır. Bu günden bakıldığında bunun bir mimari simge olduğu söylenebilir.  kubbe= sinagog, kubbe= Kilise, Kubbe= cami, gibi düşünülebilir.
Oysa kubbeli yapılar 9. yüzyıl dolaylarında bulunmuş muhteşem bir klima sisteminin gereğinden başka bir şey değildir. Yalnız dini yapılar değil bazı saraylar da kubbeli yapılmıştır
Daha sonra Hıristiyan dünyasına da bir model olarak girmiş ve dini yapıların ufak tefek farklılıkları olarak tescillenmiştir.

Urfa ve Mardin evleri içten kubbeli dıştan düzdür. İç kubbe ile dışarıdaki düz kısım arasında kalın bir toprak tabakası ile izolasyon sağlanır. Damdaki düzlük ise geceleri kullanılan bir ikincil mekân olarak işlevlendirilir.
Bu evlerin eyvanlarında güneye bakan 50X50 kadar bir açık pencere, boşluk bulundurulur. Bu boşluğun hemen üstündeki taş, yapıyı oluşturan yonu taşlarının aksine siyah bazalttan yapılır. Bunun tam işlevi genellikle bilinmez. Bir âdet, bir uğur gibi yorumlanır. Oysa gerçek başkadır. Bu taş güneyden vuran güneş ışığı ile süratle ısınır. Elle dokunulduğunda yonu taşı ile bu bazalt taşın ne kadar farklı ısındığını anlamak mümkündür.
Bu ısınma, temas eden havayı süratle ısıtır ve yukarıya doğru hareket etmesini sağlar. Yükselen havanın oluşturduğu alçak basıncın boşalttığı yere eyvanın içindeki daha serin hava akmaya başlar. Böylece en sıcak günlerde bile eyvanlarda bir hava akımı oluşarak insanların rahatlamasını sağlar.
Sıcak ülkelerde eski ustalar basit tabiat kanunlarından azami şekilde yararlanmanın yollarını bulmuşlardır. İşte küresel kubbelerin icat edilmesi de böyle bir ihtiyaçtan doğmuştur.
Kubbe güneşin doğuşundan batışına kadar neredeyse her saat eşit miktarda güneş enerjisi alır. Düz bir yüzey, güneşin doğuşunda ve batışında en az, tam tepede olduğu öğle saatlerinde ise en fazla güneş ışığını alır. Yani gün içinde değişken bir dağılımdadır. Düz bir damın altında sıcak bir ülkede yaşamak oldukça zordur.
Dini yapılarda (ki hemen tüm dinler Ortadoğu’dan yayılmıştır) büyük kalabalıkları, çok sıcak günlerde tutmak nerede ise imkânsızdır. Bunun için bu mekânların serinletilmesi gerekir. İşte eski ustalar burada güneşin enerjisinden en iyi şekilde yararlanmayı keşfetmişlerdir. Bu nasıl olacaktır.
Güneşin doğuşu ile birlikte kubbe hemen ısınmaya başlar. Kubbenin altındaki hava hızla ısınır. Çatının tam tepesindeki veya alt kısımlarındaki açılıp kapanabilen bacalar veya pencerelerden bu ısınıp genişleyen hava hızla atmosfere atılır. Bunun yerine yapının kapılarından ve alt pencerelerinden içeriye giren hava bir akımı yaratır ve bu da insanların serinlemesini sağlar.
En elverişli kubbe soğan kubbe de denen tam küreye en yakın kubbedir. Kubbeli bir yapının serin kuzey ülkelerinde bu işlevi görmesi sıcak ülkelere göre daha azdır.
Harran evleri incelendiğinde kubbeli yapıların nasıl bir işlevi olduğunu anlamak daha kolaylaşır.
Harran evleri konik yapıdadır ve güneşin hareketi ile daima aynı miktarda güneş ışığı alır. Bu duvarlara temas eden hava ısınarak yükselir. Koninin en dar olan tepesinde bir delik bırakılmıştır. Bu delik geceleri, yağışlar sırasında ve kışın kapatılarak hava akımının önüne geçilir.
Harran evleri o yüzden belki de yaşam koşullarının doğal olarak en iyi şekilde elde edildiği evlerdendir.
Kare kesitli yapılar günün değişik saatlerinde farklı yönlerden farklı şekilde güneş ışığına maruz kalırlar,  bu tip binalarda ısının kontrolü oldukça zor ve değişik önlemleri gerektirir.
Günümüzde modern yöntemlerle, vantilatör, klima ve benzeri elektrikli cihazların bulunması ile kubbe ile sağlanan doğal işlev yerini bu aletlere bırakmıştır. Ancak simgesel işlevi dinler var oldukça var olmaya devam edecek ve kubbeli yapılar işlevsellikten uzak birer mimari tarzı olarak yaşamaya devam edecektir.

Pek çok pratik buluşun zaman içinde işlevselliği unutulmuş ve kendilerine yüklenen simgesel değerler öne çıkmışdır. Kubbe bunlardan sadece biridir ve neredeyse sihirli bir model olarak yaşamaya bu şekilde devam edecektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder