2 Aralık 2015 Çarşamba

EN İYİSİNDEN OLSUN !

       Beyaz eşya mağazası olan bir dostumu ziyarete gitmiştim. Bir taraftan laflıyor bir taraftan da çaylarımızı yudumluyorduk.
       Dostumun dikkati sürekli dağılıyordu. Bir kulağı bende ama iki gözü ve bir kulağı da dışardaki tezgâhtarı ile müşterisindeydi. Huzursuz olmuştum ve ağzımın yanması pahasına hızla çayımı bitirip çıkmaya karar vermek üzereydim ki deneyimli bir iş adamı olan dostum. Eliyle bana bir "Dur" işareti yaptıktan sonra daha önceden tanıdığı müşteriye adıyla seslendi. "....yahu gel hele senin derdini anlayalım. Bulaşık makinelerinin hepsi en iyisidir ama program sayıları farklıdır. bu fark da her defasında birkaç yüz lira pahalılık getirir. Tezgahtar sana iki programlı makine tavsiye ediyor ve doğrusu da bu."
       Müşteri. "İyi de ben dört programlısının en iyisi olduğunu duydum onu istiyorum."
      "Yahu arkadaşım ben ne kadar pahalısını satarsam o kadar çok kazanırım. Biz seni düşünüyoruz sizin için en uygunu iki programlısıdır. Yazık değil mi parana.?"
       Aslında bu programların neye yaradığına hiç kafa yormamıştım. Önüme çıkınca ben de kulak kesilmeye başladım. Eve gider gitmez bizim emektarın kaç programlı olduğunu hanıma soracağım.
Bu ara iş kızışmaya başladı. müşteri,
        "Yahu şuna "elimizde yok sana elimizde olanı verelim" desene. Beni neden uğraştırıyorsun" demez mi.
         Dostum hiç sinirlenmedi ve sabırla anlatmaya başladı.
        "Bak Ali kardaşım, iki programlı makineler tüm senin bulaşıklarını yıkar. Üç programlılara kristalleri yıkayan bir program ilave edilmişdir. Dört programlılar bir de gümüş takımları yıkayacak program ilave edilmişidir. Senin Kristallerin var mı?"
       "Yok"
       "Peki gümüş takımların var mı?"
       "Yok."
       "Yahu sana işte bunu anlatmaya çalışıyorum. Makinelerin her şeyi aynı, sadece beyinlerinde iki fazla program var ve bu işe yarıyorlar. Benim dürüstlük borcum bunu sana anlatmak ve elimde hepsinden var şimdi hangisini istersen hemen teslim ederim."
        "..........Bey, sen bana en iyisini yani dört programlısını ver. Köyde sonra bana en kötüsünü almış diye dedikodu yapar dalgaya alırlar. Sen boşver kristali gümüşü, en iyisi olsun." deyince iş tatlıya bağlanmış oldu.
        Lüks, teknoloji, konfor herkese gerekli ama hayatımız o konforu doldurmaya hazır değilse ne olacak. Fazlası israf olmayacak mı. Tüketirken bilinçlenmeyecek miyiz? Haa bizim makinede kristal ve gümüş programları yokmuş. Ne kristalimiz var ne de birkaç gümüş takıdan başka gümüşümüz. Hanım bunları bilerek seçmiş makinemizi sağ olsun. Ben bu konuşmayla öğrenmiştim.
Konforunuz bol olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder